Shuturmurg:
Sanskrit dilinde devekuşu demekmiş. Bu sezon bolca yapılan
devekuşu temalı esprilerden.
The Bay Window Magazine:
Derginin kapağında "Lucille Bluth eşcinsel evlilikleri protesto
etmek için bir gorille evlendi" yazıyor.
Queen:
Lucille, kaçırdığı geminin adı olan "Queen Mary" kisvesi altında
Lindsay'e laf sokuyor. Zira "queen" Amerikan argosunda "bariz
eşcinsel erkek" manasına geliyor ki, Tobias'ın kast edildiği açık.
You're A Good Man Charlie Brown, Mame :
Tobias'ın peşpeşe sıraladığı bu isimler Amerikan müzikalleriymiş.
Methadone:
Metadon, narkotik madde bağımlılığının (eroin gibi) tedavisinde
kullanılan bir ilaçtır. Ama kendisi de bağımlılık yapabilmektedir.
Yani iki ucu keskin bir bıçak denebilir.
Amerika'da bağımlılıkla mücadele kapsamında pek çok metadon kliniği
bulunmakta. Tobias da "Methadone"u "Method One" diye anladığı için
mevzubahis metadon kliniğini oyunculuk kursu zannediyor.
Salvation Army:
Bir yardım kuruluşu.
Four Seasons, Embassy Suite:
Lüks otel zincirleriymiş.
---------------------------------------------------------------------
Eleştirilerinizi [email protected] adresine bildirirseniz
çok mutlu olurum. İyi seyirler.
Hüdavendigar (İlker Bektaş)
Yorumlar
Ne kadar sıkıcı bir bölümdü. Lindsay'e ne olmuş tanıyamadım yaşlanmış mı , peruktan mı.