The Night Manager'da hikaye Jonathan Pine isimli eski bir İngiliz askerinin lüks bir otelde gece resepsiyonisti olarak işe girmesiyle başlıyor. Jonathan, Sophie isimli Arap kökenli bir Fransızla tanışır. Sophie'nin ona Richard Onslow Roper'dan bahsetmesiyle işler karışır çünkü Roper silah konusunda uzmanlaşmış bir karaborsacıdır. Jonathan'la bu bilgileri paylaştıktan sonra Sophie ölü bulunur. Jonathan ise gizli servise katılıp Roper'ın izini sürerek onun intikamını almaya karar verir.

nymphsy

istanbul'un sadece yıkık ve gelişmemiş karelerini göstermeleri, böyle bir yolsuzluk için istanbul'u seçmeleri ve kürdistan kelimesini kullanmaları tam ingiliz usulü. kaliteli ama yanlış bilinçlendirmeyle dolu.

Howard The Duck

Mükemmel bir dizi olduğunu söyleyemem. Diziyi izlerken aklıma takılan çok şey vardı. Çok zeki kötünün o kadar da zeki olmaması her şeyin Pine'nın çıkarına gitmesi gibi. Bu diziden zevk almadığım anlamına gelmiyor. Hatta hayvan gibi zevk aldım. Ne kadar tadında bitse de aslında Pine'nın görevlerini anlatan 6 bölümlük iki sezon daha olsa fena olmazmış. Tom'u bu rolde daha fazla izlemek isterim.

turgutdnz

colonıst(sömürgeci) ingilizlerin mısıra yapmacık rolleriyle ne kadar guzel yardım ettiklerine ne kadar inanabilirseniz o kadar izlersiniz!

Gooler

Hugh Laurie'ye House dan sonra bu karakterde izlemeye zorlandım. Tom Hiddlestone role çok iyi oturmuş. Konu politika olunca içinde İngiliz'i Arabı ne kadar katlanırım bilmem. SÜrükleyici bir diziydi gene de. Birkaç bölüm sonra daha iyi karar vereceğim.

Howard The Duck

Harika duruyor ama umarım çok zeki kötü adamımız bir anda Pine'ı en iyi adamı falan yapmaz çünkü o çocuk kurtarma dümeni cidden dandikti. Bir de keşke dizinin temposu biraz daha yükselse. 3 bölüm sonra final var.

Ikusi

Spoiler içeren alanı görmek için tıklayın.
Gerçekten başarılı bir mini diziydi. Oyuncu kadrosuna zaten diyecek söz yok, performanslar mükemmel. Özellikle Tom Hiddleston yine işinin hakkını vermiş. Şahsen Pine karakterini daha çok görmek isterdim fakat iş işten geçmiş artık. Hikayesine gelecek olursak konu itibari ile son derece ilgi çekici olduğunu düşünüyorum. Zaten politik gerilim türünü tüketmeyi her zaman sevmişimdir, bu türe ilgili olanlarında beğendiğini düşünüyorum. Müziklere gelirsek beğendim, özellikle jenerik müziği fevkalede. Dizide eleştirecek ciddi noktalar var, altta ki yorumlarda da bahsedildiği üzere gerilim türünde bir film olmasına istinaden, olayların ana karakterimizin lehine gitmesi gerilimi ister istemez azaltıyor. Fakat tabii ki dizinin daha az çatışma unsuru barindirmasinin nedeni bunun bir mini dizi olması, daha uzun bir dizi olsaydı çok daha başarılı bir yapım olabilirdi. Dizide gerilim hiç mi yok? Tabii ki var. Dizi yine beni çoğu zaman germeyi başardı, zaten dediğim gibi daha fazla çatışma unsuru olsaydi mantıken dizi uzardı. Ama şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, sadece 6 bölüm için senaryo çok başarılı işlenmiş, hatta olabilecek en iyi şekilde işlenmiş. Final bölümüne gelirsek, tertemiz, güzel bir final ile bitti. Pine'ın ölme ihtimali vardı fakat iyi ki böyle birsey olmadı çok klişe olurdu çünkü. Tırların patladığı sahne güzeldi. Tek sitemim dediğim gibi senaryoda bazı kısımlar aceleye gelmiş bunu da anlayışla karşılıyorum. Sözün özü Kahire'de başlayan hikayemiz, yine Kahire'de son bulmuş oldu. Ben beğendim.

Blue Tarantino

Çok farklı bir atmosferi var dizinin ... Hoşuma gitti ...

Hayro

karısını dadıyla adamın arabaya binerken çıkarttığı kavga olayı neydi anlamadım