Mektupla başlayan mektupla biten, sisli bir İstanbul ile devam eden ve sisli bir İstanbul gecesi ile kaybolan Molozu arayan sislerde kaybolan Oktay ile sezonu bitirmeleri. Bize göstermek istedikleri sisli yani tam belli olmayan gizli, tam görememe gizemin devam etmesi kaybolmak ise çoğu karakterin yaşadıkları dünyada kaybolmuş gibi hissetmeleri, kendilerini aramaları ve kendini bulamamaları güzel detaylar iyi düşünülmüş. Toplum gerçeklerinden yola çıkarak, yaşadıkları çevreye karşı uysal gibi görünenlerin aslında hiç öyle görünmediklerini, aksine çoğunun iç dünyasında bir patlama yaşandığını, çoğunun ait olmadığı kimliklerle yaşamak zorunda olduğunu ve bu halin yalanlarla dolu, uysal olmayan mutsuz ilişkiler ile devam ettiğini bize gösteriyor. Hakan Günday aslında bir resim çekmiştir. Hani arada salonda aile fotoğrafı verilirken göstermeye çalıştıkları mutlu mesut sakin uysal aile pozu varya işte işin ironisi burada. Hiç de mutlu, mesut, sakin uysal aile değiller. Herkesin kendi içinde sakladığı gizli bir dünyası mevcut. İnsan böyledir çok kompleks yapıya sahiptir. Onu anlamak çok zordur. İnsanların karmaşık iç dünyasını, ruh yapısını, gel gitlerini olaylarla sarmalayarak toplumun resmini gözlerimiz önüne seriyor.
Özellikle Öner Erkan ve Haluk Bilginer'in performansları,kurgu ve çekimler çok iyiydi.Bazı eksikler,senaryoda acabalar ve çoğu zaman yavaş bir temposu olsa da,farklı bir işti.Bizimkilerin çektikleri böyle yapımları ayrı seviyorum.''Bir Başkadır'' ve yine aynı ekibin yapmış oldukları ''Şahsiyet'' dizilerinde olduğu gibi..Umarım devamı gelir böyle yapımların.
Bambaşka bir iş. Yönetmen sinematografi ile sanat yapmış, senarist ise totalin bile algılayabileceği eleştirilerini, tespitlerini yaparken aynı zamanda yarattığı farklı evreni devamlı sis gibi şeyler üzerinden sürekli hatırlatıyor. Bu da senaryoda bir takım tutarsız, abes şeyler varsa bu farklı evrende olabilecek bir durum olabilir diye düşündürüyor. Hayal gücü de var, günümüzde hergün karşımıza çıkan şeyler de. Başarılı bir iş olmuş genel anlamda. Biraz yavaş ilerleyen, çok sürükleyici bulmadığım bir iş ama oyunculuklar, yaratılan dünya ve bu dünyanın anlatım biçimi açısından son derece otantik ve birşeyler söyleyen bir iş.
Yorumlar
Özellikle Öner Erkan ve Haluk Bilginer'in performansları,kurgu ve çekimler çok iyiydi.Bazı eksikler,senaryoda acabalar ve çoğu zaman yavaş bir temposu olsa da,farklı bir işti.Bizimkilerin çektikleri böyle yapımları ayrı seviyorum.''Bir Başkadır'' ve yine aynı ekibin yapmış oldukları ''Şahsiyet'' dizilerinde olduğu gibi..Umarım devamı gelir böyle yapımların.
Son bölümde kadına sinir oldum.
Bambaşka bir iş. Yönetmen sinematografi ile sanat yapmış, senarist ise totalin bile algılayabileceği eleştirilerini, tespitlerini yaparken aynı zamanda yarattığı farklı evreni devamlı sis gibi şeyler üzerinden sürekli hatırlatıyor. Bu da senaryoda bir takım tutarsız, abes şeyler varsa bu farklı evrende olabilecek bir durum olabilir diye düşündürüyor. Hayal gücü de var, günümüzde hergün karşımıza çıkan şeyler de. Başarılı bir iş olmuş genel anlamda. Biraz yavaş ilerleyen, çok sürükleyici bulmadığım bir iş ama oyunculuklar, yaratılan dünya ve bu dünyanın anlatım biçimi açısından son derece otantik ve birşeyler söyleyen bir iş.
biraz bana ağır geldi final olması sevindirici... tşk. sd1c...