Agatha Christie's Poirot izle

Agatha Christie's Poirot 13.Sezon 2.Bölüm izle

The Big Four

Yorum mu yapmak istemiştiniz ?
Yorumlar
Mösyö Poirot

kitabın içinden geçmişler ama diğer arkadaşlar uzun uzun yazdıkları için aynı şeyleri yazmak istemiyorum. efsane bir açılış sonrası böyle rezil bir bölüm olacağını hiç düşünmemiştim. bir de son sahnede gülümsedim o kadar. miss lemon ve mon ami hastings'i kısa süreli olsa da görmek güzeldi. bu macerada poirot'a eşlik eden hastings'ti, başmüfettiş, pardon müdür yardımcısı japp değil :) yani japp'i açıkçası tam hatırlamıyorum ama varsa da bu kadar fazla rolü yoktu. hatta hastings tam ölecekken poirot bir numarayla onu kurtarıyordu kitapta. zaten japp'i de biraz değişik buldum yani affedersiniz süs köpeği gibi poirot poirot diye dolaşıyordu, normalde biraz bıkkın ve poirot'la seviyeli bir samimiyeti vardı ama bu bölüm biraz kanka moduna geçmiş gibiydi. zaten oyuncu da epey yaşlanmış sürekli nefes nefese kalıyordu. bence bu bölüm ilk 2-3 sezon yani 90'lı yıllarda oyuncular gençken çekilmeliydi ve süresi de 50 dakika olmalıydı çünkü kısa ve aksiyon dolu bir kitaptı. yakışmadı bence en kötü poirot bölümü. hele kitaptaki karizmatik, gizemli cellatı soktukları hal ve hareketler berbat.

Spoiler içeren alanı görmek için tıklayın.
NOT: büyük dörtler kitapta var ama burada hayali yapmışlar, zaten neresinden baksanız elinizde kalan bir bölüm olur, tabii kitabı okuyanlar için söylüyorum.

the grand duelist

*bu yorumu yazmak için üye oldum* normal hayatımda küfür / hakaret kullanan biri değilimdir. fakat yapımcılar bu bölümde kitabın anasını s*kmişler bu kadar mı alakasız olur? söylemesem çatlardım. adminler lütfen yorumu silmesin. küfrüm size değil bu eseri bu şekilde katleden anası belli babası 150 olan varlıklara.

poirot hastings japp lemon

Büyük Dörtler, benim On Küçük Zenci'den sonra en sevdiğim ve en başarılı bulduğum ikinci Agatha Christie kitabıdır. Öyle ki, bu iki kitabı belki de en az on kere okumuşumdur farklı zaman dilimlerinde. Büyük Dörtler adına konuşursak, kitaptaki o başlangıç, ilerleyiş, Büyük Dörtler'in kimliğinin adım adım, teker teker belirlenmesi, cinayetler, Poirot'un zekice sonuca ulaşması vs. çok uzun bir zamanı kapsayan kapışmaydı ve çok maceralı, sürükleyiciydi. Hatta nasıl filmi yapılmaz diye hep sorgulardım. Ta ki bu bölüm yapılana kadar. Bu bölümün çıkacağını duyunca çok sevinmiştim. Büyük Dörtler kitabının hayranı olarak o müthiş macerayı ve kapışmayı görsel olarak da seyredebilecektim artık. Yayınlandığında da büyük bir heyecanla açmıştım bölümü yıllar önce ama tam bir hüsran oldu maalesef. Kitapla uzaktan yakından alakası yoktu. Bütün kitapların uyarlaması mükemmel ve hemen hemen aynıyken, Büyük Dörtler'in isimler hariç kitapla alakasının olmayışı beni çok şaşırtmıştı ve üzmüştü. Bu diziye yılar sonra en baştan başladığım için, bu bölümü tekrar izledim ve sonuç aynı. Gram tat alamadım. Oyunculuklar süper, ama çok çok kötü bir uyarlama ne yazık ki. Bundan sonrası spoiler;

Spoiler içeren alanı görmek için tıklayın.
Kitap, Hastings'in Arjantin'den İngiltere'ye, dostu Poirot'un yanına ziyarete gemiyle gelmesiyle; Poirot'un da Arjantin'e hem bir iş, hem de bu vesileyle dostu Hastings'in yanına gitmek için bavullarını hazırlamasıyla başlıyordu. İki arkadaş birbirlerinin haberi olmadan sürpriz yapacaklardı birbirlerine. Hastings gelince Poirot çok şaşırmıştı ve Hastings de Poirot'un bavulları görünce çok şaşırmıştı. Durumları anlaşılınca Hastings Poirot'u bu yolculuktan vazgeçirmeye çalıştı ama Poirot iş için söz verdiğini, sözünden dönemeyeceğini, bu iş için çok büyük bir para teklif ettiklerini ve hayatında belki de ilk defa bir işi para için kabul ettiğini söylemişti. Hasings de öyle bir olay olsa ki sen gitmekten vazgeçsen diye şaka yaptığı sırada Poirot'un yatak odsından bir ses geldi ve bir adam buldular. Adam şok geçiriyordu. Elinde Poirot'un adresinin yazdığı bir kağıt vardı ve adam durmadan adresi ve Poirot'un ismini tekrarlıyordu. Doktor çağırdılar, yatırdılar. Doktor gittikten sonra adam birden doğruldu ve Büyük Dörtler'den bahsetti. Sonra Poirot yola çıkmak zorunda kaldı. Hastings de ona eşlik ediyordu tren ve gemiye kadar. Poirot yoldayken durumun ciddiyetini anladı ve kendisini özellikle uzaklaştırmak istediklerini, o yüzden bu kadar yüksek para teklif ettiklerini söyledi ve geri dönüp olayı aydınlatmaya karar verdi. O büyük parayı ve işi teklif eden de Abe Ryland'dı. Eve geldiklerinde adam çoktan ölmüştü. Poirot da Hastings'e "Sen ve ben bir taraftayız, karşı tarafta Büyük Dörtler. Bu sonuna kadar sürecek bir savaş dostum..." dedi ve muhteşem bir başlangıç yapılmış olundu kitapta. Diğer olayların da hepsi uyarlamadan çok farklı. En basiti, uyarlamada ilk başta ölen yaşlı satranç ustası, aslında kitapta ölmüyor, tam tersi, o yaşlı satranç ustasını kılık değiştirerek canlandıran kişi dört numaraydı. Ona sürekli meydan okuyan gencin mecburen meydan okumasını kabul etmek zorunda kalmıştı ama satranç ustası olmadığı için foyası meydana çıkacaktı dört numaranın. O yüzden birkaç hamleden sonra karşısındaki adamın ölmesini tasarlamıştı. Yaşlı satranç şampiyonu kılığına ise, o adamın büyük parası olduğu için ve paraya konmak için girdi. Aslında o yaşlı satranç şampiyonu çok önceden ölmüştü ama bilinmiyordu tam akıbeti. Onu yıllar sonra gören dostları da "Çok değişmiş, yaşlanmış, kendisini zor tanıdık..." gibi açıklamalar yapmışlardı hatta. Ama gelin görün ki, uyarlamada ölen kişi yaşlı satranç şampiyonu, kapıştığı kişi de Abe Ryland. Ne alakaysa. Bunun yanı sıra, Büyük Dörtler uyarlamadaki gibi hayal değil, gerçek ve daha güçlü, daha acımasız bir grup. Poirot'un eskiden çözdüğü olaydaki mücevher hırsızı Rus Kontesi Vera Rassakoff vardı kitapta, Büyük Dörtler'in ajanı olarak. Uyarlamada yok. Madam Olivier ile bir radyum olayı var kitapta ve Poirot'a çok güzel tuzak kurdular, Poirot zekice kurtuldu ve Madam Olivier'ın Büyük Dörtler'in üç numarası olduğunu bu şekilde öğrendiler. Sonra Hastings'i uşak kılığına sokup, ustaca bir makyaj ve kıyafetlerle tipini değiştirip Abe Ryland'ın yanına referans mektuplarıyla uşak olarak yolladılar. Maksat, bir ipucu yakalayıp Abe Ryland'ın Büyük Dörtler'in iki numarası olup olmadığını anlamaktı. Ama Abe Ryland Hastings'in gerçekten uşak olmadığını anlamış, kendisini ve Poirot'u pusuya düşürmüşlerdi. Ama beklemedikleri bir şey vardı. Poirot zaten Hastings'in kimliğinin tanınacağını biliyordu ve böyle bir pusuya karşı hazırlıklıydı. Nitekim pusuya düşen Abe Ryland oldu ama uşağını kendi kılığına sokmuş olduğu için o gün, polise yakalanmadan kaçmıştı Abe Ryland. Büyük Dörtler'in bir numarasının, beyninin, zaten Li Chang Yen olduğunu herkes biliyordu. Geriye "Cellat" lakabıyla, bütün o cinayetleri kılık değiştirerek işleyen dört numara kalmıştı. Bu sırada, Hastings'in tekrar pusuya düşürülmesi, karısının kaçırıldığının söylenmesi, Büyük Dörtlerin adamlarından birinin bulunduğu gizli yere getirilmesi, uçurumdan kuyuya atılmak için korkutulduğu, Poirot'u tuzağa çekecek mektubu yazarsa kendisini bırakacaklarını söylediği yerler de yok uyarlamada. Hastings Poirot'u satmamış, ölümü cesaretle karşılamıştı ama adamlar Hastings'i öldürmedi, bu sefer karısını öldürmekle tehdit ettiler. Hastings de el mecbur o mektubu yazdı Poirot'a. Ama Poirot yine hazırlıklıydı. Böyle şeylerin olacağını tahmin ettiği için Hastings'in karısı "Kül Kedisi"ni güvenli bir yere çoktan aldırmıştı. Büyük Dörtler Hasings'i sadece korkutmuşlardı karın bizde diye yalan söyleyerek. Kitapta Ingles ismindeki adam normal bir insan. Çin hakkında bilgileri olan ve ara ara Poirot ve Hastings'e katılan bir adamdı. Ama bu uyarlamada öyle biri olmadığı gibi, Ingles ismini iç işleri bakanına vermişler uylarmada ne alakaysa. Poirot'un sahte ölümü kitapta daha ayrıntılı. Hatta kitapta bir ara Poirot, kendisinin ikiz kardeşi olduğunu, adının Achile Poirot olduğunu, en az kendisi kadar zeki olduğunu ama tembel biri olduğunu söylemişti Hastings'e. Tabii ki bu hayali bir ikizdi ama Hastings'e hayali biri olduğunu söylemedi. Gerçekten ikizi varmış gibi anlattı. Böyle birinin olduğunu bilincine işlemişti Poirot Hastings'in. Bir planı vardı çünkü. Kendisini öldü göstertince, Hastings'e yazdığı mektuplarla ona yol gösterecekti. Hastings, arkadaşının intikamını almak için geri adım atma niyetinde olmayınca, Poirot sanki ölümünden önce yazmış gibi bir mektup daha göndertti Hastings'e ve bunun planlarının bir kısmı olduğunu, kendisi ölmüş olsa da Hastings'e yol göstereceğini yazmıştı. Hastings de "Bu eşsiz adam kendi ölümünü bile hesaba katmış, bana yol gösterecek mektuplar yazmış ölmeden önce..." diye düşünmüştü ve mektupta bahsedilen yere gelmişti. Ama orada kendisi Poirot bekliyordu ve sevinçten, şaşkınlıktan şok olmuştu. Arkadaşının yaşadığını öğrenmek çok mutlu etmişti. Daha sonra öldü sandıkları Poirot'u canlı görünce, Cellat, yani dört numara çok şaşırmıştı ama belli etmemeye çalışmıştı restoranda. Flossie Monro, daha önce Poirot'la konuşurken, Claud Darrel'ın sürekli ekmek kırıntılarıyla oynadığını, masada ekmek kırıntılarıyla oynarken öyle daldığını söylemişti ki, bu özellik sayesinde, birkaç kez karşılaştıkları yerlerde o kişinin aslında dört numara olduğunu anlıyorlardı Poirot ve Hastings. Poirot'un ölmediğini gören ve yine başmbaşka kılıkta olan Cellat, içinden planlar yapıyordu ve bunu yaparken masada dalmış ekmek kırıntılarıyla oynuyordu. Böylece Poirot ve Hastings onu hemen tanımışlardı. Ama Cellat baskın çıkmıştı ve Poirot ile Hastings'i terasta sigara içerlerken tuzağa düşürmüşlerdi. Elektrikler gitmişti ve adamları ikisini hemen yakalayıp götürmüşlerdi. Götürdükleri yeri bir olaydan dolayı önceden Poirot biliyordu zaten ve hazırlıklıydı. Getirdikleri yer, bir sürü gizli geçitleri olan büyük bir mağaraydı. Bizimkilerin elleri kolları bağlanmıştı. Orada bütün üyeler vardı. Abe Ryland, Madam Olivier, Cellat. Li Chang Yen'in koltuğu boştu, Çin'den yönetiyordu grubu ama varlığı o an çok daha fazla hissediliyordu. Daha sonra Vera Rassakoff bizimkilere yaklaştı ve grubun üyelerine "Ah sizi aldatmışlar, bu adam Hercule Poirot değil!!" dedi. Grubun üyeleri çok şaşırdı ve paniklediler, "Nasıl olur?!" falan dediler. Vera Rassakoff da bıyığını çekiştirdi ve elinde kaldı. Hastings, "Evet biliyorum tanıdım onu, o Poirot'un bahsettiği ikiz kardeşi Achilie Poirot!" dedi ve çok şaşkındı kendisi de. Poirot'un planı işliyordu. Arkadaşı bile onun kendisi olduğunu tanımamıştı. Çünkü o eşsiz bıyığını bu iş uğruna kesip feda etmiş, bilerek de dudağının üstüne yüzünün ifadesini tamamen değiştirecek küçük bir yara açmış ve takma bıyık takmıştı. "Hercule Poirot dışarıda bu harekatı yönetiyor, etrafınız sarıldı teslim olun!" dedi. Diğerleri çok panikledi ve mağaraya yerleştirilmiş olan bombanın zamanını aktifleştirerek alelacele hemen gizli geçitlerden kaçmaya başladılar. Bu sırada Vera Rassakoff aslında o adamın gerçek Poirot olduğunu yine de anlamıştı. Poirot da anladığını biliyordu. Vera Rassakoff'un geçmişte küçük bir çocuğu vardı ve öldü biliyordu. Ama aslında kaçırılmış kaybolmuştu. Bu işte bir gün koz olarak bize lazım olur düşüncesiyle Poirot araştırmış ve çocuğun izini bulmuştu, yeni güncel fotoğraflarını çektirmişti. Vera Rassakoff'a kendilerini buradan, büyük patlamadan kurtarmasını istedi. Bunun karşılığında ne istese verebileceğini söyledi. En sonunda çocuğundan bahsetti Vera Rassakoff ve Poirot ona çocuğunu vereceğine söz verdi. Vera Rassakoff ise "Budala! benim çocuğum öldü. Ölüleri mi dirilteceksin yani?!" diye sinirlenmişti. Poirot da "Evet madam, ben ölüyü dirilteceğim..." dedi. Vera Rassakoff adeta büyülenmişti ve gözlerini Poirot'tan alamıyordu. Poirot kanıt olarak cebinde çocuğun fotoğrafının olduğunu söyledi. Vera Rassakoff hemen fotoğrafa baktı ve şok oldu. Bizimkileri çözdü ve gizli geçitten çıkardı, kurtardı. Büyük Dörtler'in kökünün kazınmasında önemli rol oynayanlardan biri olan Vera Rassakoff dahil, bunların hiçbiri yok uyarlamada. Hatta bu gurubu hayali olarak yapmışlar. Bir de dört numaranın planı olarak ve aşk için. Çok saçma. Kitapta hatta Calud Darell hakkında Flossie Monro'dan bilgi alan Poirot, onun ekmek kırıntılarıyla oynadığı özelliğinin dışında, kadında Claud Darell'ın fotoğrafının olduğunu da öğrendi ve kadın da ona o fotoğrafı vereceğini söyledi. Dört numara her ne kadar her zaman kılık değiştirse ve tanınmasa da, gerçek fotoğrafta onu ele verecek bazı detaylara ulaşabileceğini biliyordu Poirot ve fotoğraf çok önemliydi. Dört numara da bunu hemen her yerde olan grubun ajanları sayesinde bir şekilde öğrendiği için, kadını, yani Flossie Monro'yu evinde öldürdü ve evin her yerinin altını üstüne getirerek fotoğrafı bulup aldı. Claud Darrell'ın Cellat, yani dört numara olduğunu da böyle anladı Poirot ve Hastings. Uyarlamada ise dört numarayı kadına aşık biri yapmışlar ve gerçek olan gurubu hayali grup yapıp, bu hayali grubu da Calud Darell tasarlamış gibi yapmışlar. Halbuki kadını gözünü kırpmadan öldüyor kitapta, ne aşkı? Baya saçmalamışlar yani. Kitabın sonunda da bütün elemanlar patlamada ölüyordu Büyük Dörtler'in. Poirot ve Hastings'i ise Vera Rassakoff kurtarmıştı.
Yani sonuç itibariyle, kitap muhteşem, uyarlama vasat altı bile değil, tamamen berbat. Ha kitaptan ayrı düşünülürse, kitabını hiç okumamış biri izlerse uyarlamayı sever. Oyunculuklar müthiş ve kitaptan bağımsız olarak güzel bir film/bölüm. Ama kitap uyarlaması olarak berbat ötesi.

TheTurk

Yan karakterler 8. sezondan sonra neden hiç tercih edilmediler acaba bilgisi olan var mı?

Pelince

Dostluktan daha güzeli var mı şu dünyada ...

eysun_

eski dostların bir araya gelmesi harikaydı ...özlemiştik ..

dizikolik poirot

muazzam oyuncu kadrosu çekim açıları büyük dörtler'in orjinal hikayesinden dışarı çıkmış olsa yine de güzel

dizikolik poirot

poirot,hastings,miss lemon ve başmüfettiş japp en son 8. sezonda birlikte boy göstermişlerdi. bu güzel dörtlüyü yeniden görmek çok iyi oldu

sensibility

Poirot'nun arkadaşlarını beş sezon sonrasın da görmek oldukça keyif vericiydi.BBC tarafından çekilen 13 sezon ve de 25 yıl süren Uzun dizi maratonun da oyuncularında bu bölümde ne kadar yaşlanmış olduklarını görmüş olduk.