Bir süredir izlemeyi düşündüğüm dizilerden biriydi.İlk bölümü epey beğendim.Kurgu içinde başka konularla ilişkilendirilmiş sahneleri,dizileri seviyorum.
Mesela Salvador Dali'nin ünlü eseri ''The Persistence of Memory'',bizde ''Belleğin Azmi'' (ya da ''Eriyen Saatler'') adıyla bilinen tablodan esinlenerek dizayn edilmiş Chicago'daki,olayların başladığı cafe çok ilginçti.1931'de tamamlanmış olan tablo ve ismi düşünüldüğünde,1930larda yaşayan kişilerin reenkarnasyonlarının geçmişi hatırlamalarının gösterilmesi ince ve güzel bir ayrıntı olmuş.Stephen King sözüyle yazarın tarzına uygun sahnelere geçişi de ayrıca sevdim.(Stephen King'in tarzını hep sevmişimdir zaten.)Edebiyat,tarih,gizem içeren diziler her zaman başka oluyor.Bakalım ''Chicago Typewriter'' diye kastedilen şey gerçek anlamını yani daktiloyu mu yoksa silahı mı teslim edecek dizide?
Yorumlar
Bir süredir izlemeyi düşündüğüm dizilerden biriydi.İlk bölümü epey beğendim.Kurgu içinde başka konularla ilişkilendirilmiş sahneleri,dizileri seviyorum.