SANAT:
• Fabergé yumurtaları
• Èdouard Manet’in Olympia tablosu
• Pembe Panter elması
• Topkapı hançeri
• Gerard Pickman Komiser Yardımcısı Endeavour Mors ile tanıştığı sahnede geciktiği için özür diledikten sonra “A bigger slash.” diyor. Slash argo bir kelime olup işemek anlamına gelir.
“A bigger” sözcüğü İngiliz ressam David Hockney’in “A Bigger Splash [(Daha)Büyük Sıçrama]” tablosuna ithafen söylenmiş.
YAZINSAL:
• Emniyet Müdürü Reginald Bright Başkomiser Fred Thursday ile konuşurken “Ours is not to reason why.” diyor.
İngiliz şair Alfred Tennsoy’un “The Charge Of The Light Brigade” adlı şiirinin ikinci paragrafında benzeri bir dize var.
“Forward, the Light Brigade!”
Was there a man dismayed?
Not though the soldier knew
Someone had blundered.
Theirs not to make reply,
Theirs not to reason why,
Their but to do and die.
Into the valley of Death
Rode the six hundred.
• Dr. Max DeBryn, Joey Sikies’in kulağındaki çiviyi çıkardıktan sonra “What a good boy am I.” diyor. Anlamı ne iyi bir çocuğum ben. Çeviri bağlamında inisiyatif kullanıp bakalım burada ne varmış, diye çevirdim.
İngiliz kültüründe kurgusal karakter olan yaşlı kadın Mother Goose’un söylediği Little Jack Horner tekerlemesi. Çivi tekerlemedeki eriğe (pulm) özdeş.
Little Jack Horner
Sat in the corner,
Eating a Christmas pie;
He put in his thumb,
And pulled out a plum,
And said, “What a good boy am I!”
• Gerard Pickman Komiser Yardımcısı Endeavour Morse ile konuşurken “Thus doth the rent man make cowards of us all.” diyor.
İngiliz yazar William Shakespeare’in Hamlet trajedisinde geçen bir tirat: “Thus conscience does make cowards of us all.”
MÜZİK:
• Açılış sahnesinde çalan klasik eser: Elijah, Op.70: No. 1 – Help, Lord! Wilt thou quite destroy us? (chorus)
Başlangıç süresi: 1. saniye.
• Partide çalan müzik: The Zombies – Time Of The Season
Başlangıç süresi: 1. dakika 48. saniye
• Joan Thursday ile Kom. Yar. Endeavour Morse’un eczanede karşılaştıklarında çalan eser:
Endeavour Muse (Besteci ve orkestra şefi: Matthew Slater; performans: Londra Metropolitan Orkestra)
Başlangıç süresi: 17. dakika 13. saniye
Link: https://www.youtube.com/watch?v=GpyadfukPPY&feature=youtu.be&t=123
TARİHÎ:
• Nikolay Aleksandroviç Romanov, Çarlık Rusyası’nın son hanedanı, II. Nikolay olarak da bilinir.
• Dr. Adrian Croxley Komiser Yardımcısı Endeavour Morse ile konuşurken “She’d have to been a very Messalina to keep Robin down on the farm.” diyor.
Valeria Messalina Roma İmparatoru Claudius’ün üçüncü karısı.
Keep’em down on the farm: I. Dünya Savaşı bittikten sonra kırsal hayat süren Amerikan askerlerinin Paris kültüründen etkilenmeleri ve Avrupa deneyimleri sonrası tekrar o hayatı sürmek istememeleri için söylenmiş bir söz.
RADYO, SİNEMA VE TELEVİZYON:
• Hughie Green (1920-1997): İngiliz sunucusu.
• Sunday Bloody Sunday [Allah'ın Belası Bir Pazar (1971)]: Santralde çalışan kadınlarnı telefonu açma şekli bu filme gönderme.
• Topkapi [Topkapı(1964)]: Gölge; Topkapı hançeri
• The Pink Panther [Pembe Panter (1963)]: Gölge karakteri bu filmde Hayalet (The Phantom) karakteriyle özdeş.
• The Return of the Pink Panther Lugash [Pembe Panter'in Dönüşü (1975)]: Pembe Panter elması
• The Sain (1962-1969)t: Komiser Yardımcısı Endeavour Morse Dr. Robin Grey ile konuşurken “That’s a bit too much Simon Templar I believe.” diyor. Simon Templar, The Saint dizisinin başrol oyuncusu.
YEMEK:
• Shepherd’s pie: Geleneksel İngiliz mutfağına ait yemek. Çoban tart veya çoban böreği diye çevrilebilir.
OYUN:
• Cribbage board: “Cribbage tahtası” ya da "cribbage" bir çeşit iskambil oyunu.
SPOR:
• Başkomiser Fred Thursday, Joey Sikies hakkında bilgi verirken bir yerde şu cümleyi kuruyor: “ I saw him at the undercard at White City when Bruce Woodcock beat Freddie Mills.”
KISALTMALAR:
Dr. : Doktor
INTERPOL : Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı (Internatonal Criminal Police Organization) [T.C. Dışişleri Bakanlığı dış ilişkiler terminolojisi "Kamu Kurum İsimlerinin İngilizce Karşılıkları (Türkçe-İngilizce)" linkinden alınmıştır.]
SC : Shiplake Chase (Oteli)
TANIM:
Profilaktik : 1. isim Kondom ya da prezervatif. 2. isim Olası enfeksiyonları önceden önlemek için kullanılan antibiyotik.
Messalina: 1. isim Nemfoman 2. birleşik kelime Seks düşkünü. 3. sıfat Hileci 4. birleşik fiil İhanet etmek
---BASTIBACAK----
Ek Notlar
Object of Virtue - Küçük, lüks obje. Değerli metalden ya da değerli taşlarla süslenmiş objeler. Gece çantası, sigara tabakası, altın çakmak, faberge yumurta... vs. Üste takılmadığı için mücevher denilmiyor.
"Matilda beast" - Uydurma bir okul olan "Lady Matilda's College" kadınlar okulunda okumuş hayali bir kadın. Güzel, seksi, eğlenceli, akıllı kadınlar tarif etmek için kullanılır.
The Dance Of The Seven Veils
https://en.wikipedia.org/wiki/Dance_of_the_Seven_Veils
ENSA - (Entertainments National Service Association) 2. Dünya savaşı sırasında İngiliz askerlerine eğlence hizmeti sağlayan bir kuruluş.
Lew and Leslie - (Lew and Leslie Grade Ltd.)
2. Dünya savaşından sonra faaliyet gösteren en büyük yetenek ajansı.
Mock Turtle - Alice Harikalar Diyarından bir karakter.
Botticelli's Venus
https://tr.wikipedia.org/wiki/Ven%C3%BCs%27%C3%BCn_Do%C4%9Fu%C5%9Fu_(Botticelli)
Dejeuner Sur L'Herbe
https://tr.wikipedia.org/wiki/K%C4%B1rda_%C3%96%C4%9Fle_Yeme%C4%9Fi
Artemisia Gentileschi
https://tr.wikipedia.org/wiki/Artemisia_Gentileschi
Dining Club - Üyelik gerektiren, üyelerin akşam yemeklerinde çeşitli konuları tartıştığı özel bir kulüp.
Stag - Erkeklere özel parti.
What passing bells - "Anthem for Doomed Youth" şiirinden (Talihsiz Gençlik İlahisi). Biri vefat ettiğinde kilise çanları çalar. Biri evlendiğinde de.
Morning Suit - Frak. Ceket eteği arkada uzun, resmi kıyafet. Aslında ön tarafı belde keskin biterse, tailcoat, bitmezse morning suit. Bizde farklı isimleri yok. Kuyruklu ceket: frak
Dressing-up box - İçinde çeşit çeşit eski kıyafet, şapka, maske, mücehver bulunan büyük kutu. Çocukların ya da tiyatro sanatçılarının kullanması için.
Samson and Delilah and The Philistines - İncil'den bir hikaye. The Philistines'ın 2 anlamı var. (1) Cahil, kaba, kültürsüz, yontulmamış, incelikten yoksun kişi. İkinci anlamı ise bir kabile. Araştırdığım kadarıyla MÖ 12. yüzyılda yaşamış bir topluluk (Türkçe hikayede putperestler olarak geçiyor)) ve Filistinlilerle aynı değil. Kısaca, Samson Delilah'nın ihanetine uğrar ve Peleset halkı tarafından kulakları kesilir, gözleri oyulur ve halka teşhir edilir. Hikayenin detayları merak edenler aşağıdaki linklere bakabilirsiniz.
https://en.wikipedia.org/wiki/Samson
https://tr.wikipedia.org/wiki/Samson
https://tr.wikipedia.org/wiki/Antik_Filistinliler
Dizide ilk söylendiğinde "incelikten yoksun insan", ikinci söylendiğinde karışmasın diye "Peleset" olarak kullanacağım.
----pitiko....
@sherlocky26, katılıyorum