"Bu yeteneksizlikle ancak robot olabilirdi" gibi bir yorum yapacaktım ama konuyu okuyunca vazgeçtim. Anlamsız ve ruhsuz yüz ifadesiyle ancak Elliot adında siber güvenlik mühendisi geceleri de antisosyal bir hacker olabilirdi. O kadar yani...
dizi "film noir" yani kara film, daha anlaşılır bir ifadeyle de kasvetli film kategorisine giriyor. tıpkı orson welles'in yönettiği kafka'nın "dava"'sı veya "citizen kane" adlı şaheserler gibi bu dizi de kara film. dizi kasvet, hüzün, gözyaşı, sinir krizleri, adaletsizlikler, haksızlıklar, hukuksuzluklar, kötünün hep kazanması, olumsuzluklar üzerine temellendirilmiş bir dizi. güneşli hava, gülmek, eğlenmek, mutluluk dizi boyunca hemen hemen hiç yok. ben göremedim. dizide istisnasız herkes sorunlu, üzüntülü, kaotik, depresif, kasvetli, patalojik, takıntılı, umutsuz, hedefsiz ve herkes biraz deli!! sanki arthur schopenhauer'un hayata dair yaşadığı varoluşsal sancıları gibi dizideki tüm karakterler birer varoluş sancısı yaşıyor. çin dış işleri bakanından tutun, e-corp'un ceo'su philip'e kadar, tyrell'den tutun darlene'e kadar, krista'dan tutun elliot'a kadar, ajan dominique'dan tutun joanna'ya ve angela'ya kadar, fernando, ray, irving, leon, trenton, scott, ollie vsvs istisnasız dizideki herkes ölümü iple çekiyor gibi, hayatın son basamağında son adımı atmak üzere gibi, hepsi dokunsan ağlayacak birer çocuk gibi, manik depresif ve resmen patalojik birer vaka. dizinin yapımcıları rami malek ve christian slater izleyicileri biraz sarsmak istemiş gibi. özellikle y kuşağını, yani 80-90'ların çocuklarını sarsmayı hedeflemişler. bunda son derece başarılı olduklarını söyleyebilirim. oldukça sarsıcı oldukça depresif bir dizi ortaya çıkımış. günümüz gerçeklerinden ve yaşanan aile içi dramlarından, uyuşturucu batağına saplanmış genç nesilinnden, büyük firmaların aldıkları en ufak kararların bir kelebek etkisiyle nelere sebep olabileceğinden, yalnızlığın ne denli zor bir şey olduğundan, amerikan toplumunun ve belki de tüm dünya toplumlarının yaşadığı ağır dejenerasyondan ve vahşi kapitalizmin dünyayı ve insanlığı hızla nasıl yok ettiğinden bahsediyor. dizi hakkında spoiler vermeden en yalın bu şekilde özetleyebilirim. sonuçta bir dizi bir kurgu olsa da üzülmemek elde değil. keşke hayat çok daha farklı olabilse. keşke gerçekten bir yaratıcı olsa ve adaleti o an sağlayabilse. ama yok. tanrı da yok, allah da yok, dinler de yok, adalet de yok. dünya ve yaşam adaletsizlikler üzerine kurgulanmış berbat bir tiyatrodan ibaret gibi görünüyor. biz insanlar da bu kurgusal kapkara ve manik depresif tiyatronun elliot gibi birer şizofren karakterleriyiz. son olarak 4.sezon 7.bölümün son 15 dakikası sinema dizi tarihinin en sağlam en muhteşem performansı olabilir. ben hayatımda böyle bir gösteri izlemedim. vera, ellliot, krista ve mr.robot bu 15 dakikada gerçekten inanılmaz performans sergilemişler.
Bilmiyorum abi ben bu adama hastayım cidden.Aslında ilk Until Dawn oyunuyla tanıştım kendisiyle denebilir ama o zamanlar daha kim olduğunu bilmiyordum ama daha sonra Mr Robot dizisine başladım ve onun olduğunu anladım. Cidden benim ilgi alanım ve mesleğimin de bilişim alanı olmasından mı kaynaklı bilmiyorum ama bu diziye adeta hasta hale geldim ilk izlediğimde bile hele son sezon o kadar iyiydi ki izlerken resmen çıldırmıştım ama 1 yıl geç çıkması beni üzmüştü son sezonun. Zaten Freddie Mercury rolünde de oynaması ki bana göre gelmiş geçmiş en iyi sestir kendisi bana Rami Malek'i anlatamam ona olan sevgimi zaten ki öyle bir sevdirdi. Zaten bence bu dizide spoiler vermeden anlatmaya çalışırsak bu tarzda bir hacker rolünü ondan daha iyi birisinin oynayabileceğini şahsen düşünmüyorum.Ben oyucnuluğuna bayılıyorum ve umarım ileride daha da iyi yerlerde olacakki aldığı oscarı da bence o filmde ne kadar bazı eksikler de olsa bana göre sonuna kadar hakettiğini düşünüyorum. Şu an olduğum alana veya mesleğe yönelmemde bence bir nebze de olsa etkisi olduğunu düşünüyorum ayrıca bu dizinin ama zaten ilgim de vardı o ayrı bir konu. Belki biraz bu diziye karşı tarafsız yorum yapamıyorum ama cidden 10 puandan az veremem. Kısacası lütfen hackerlık falan ilgisini çeken lütfen baksın ki ilgisini çekmeyen bile bence bir şans verebilir çünkü dizi tam olarak ondan da ibaret değil ama spoiler vermeden size anca bunları diyebilirim. Ben 200-250 den fazla yabancı dizi bitirdim sadece ve Mr Robot benim top 3 hatta bana göre Got ve Breaking seviyesinde bir dizi ama dediğim gibi bende yeri ayrı olduğu için o kadar tarafsız bir yorum yapamıyorum bu dizi için ama şunu bilin ki cidden çok kaliteli bir dizi.Neyse işte ben gidip bir kez daha dizime başlayayım dostlar ve umarım azda olsa size bu yorumum faydalı olmuştur:)
Mr. Robot dizisi hacker’larla ile ilgili bir dizi önceden izlediğim bu dizi baya iyi bir dizi ama öyle ahım şahım bir şey değil, ilginç değil ama biraz iyi gidiyor, bana göre çerez sayılır, ben o kadar fazla yabancı türkçe dublaj film ve dizi izledim ki saysan sayamazsın, neyse izleyiniz, iyi seyirler.
"Bu yeteneksizlikle ancak robot olabilirdi" gibi bir yorum yapacaktım ama konuyu okuyunca vazgeçtim. Anlamsız ve ruhsuz yüz ifadesiyle ancak Elliot adında siber güvenlik mühendisi geceleri de antisosyal bir hacker olabilirdi. O kadar yani...
dizi "film noir" yani kara film, daha anlaşılır bir ifadeyle de kasvetli film kategorisine giriyor. tıpkı orson welles'in yönettiği kafka'nın "dava"'sı veya "citizen kane" adlı şaheserler gibi bu dizi de kara film. dizi kasvet, hüzün, gözyaşı, sinir krizleri, adaletsizlikler, haksızlıklar, hukuksuzluklar, kötünün hep kazanması, olumsuzluklar üzerine temellendirilmiş bir dizi. güneşli hava, gülmek, eğlenmek, mutluluk dizi boyunca hemen hemen hiç yok. ben göremedim. dizide istisnasız herkes sorunlu, üzüntülü, kaotik, depresif, kasvetli, patalojik, takıntılı, umutsuz, hedefsiz ve herkes biraz deli!! sanki arthur schopenhauer'un hayata dair yaşadığı varoluşsal sancıları gibi dizideki tüm karakterler birer varoluş sancısı yaşıyor. çin dış işleri bakanından tutun, e-corp'un ceo'su philip'e kadar, tyrell'den tutun darlene'e kadar, krista'dan tutun elliot'a kadar, ajan dominique'dan tutun joanna'ya ve angela'ya kadar, fernando, ray, irving, leon, trenton, scott, ollie vsvs istisnasız dizideki herkes ölümü iple çekiyor gibi, hayatın son basamağında son adımı atmak üzere gibi, hepsi dokunsan ağlayacak birer çocuk gibi, manik depresif ve resmen patalojik birer vaka. dizinin yapımcıları rami malek ve christian slater izleyicileri biraz sarsmak istemiş gibi. özellikle y kuşağını, yani 80-90'ların çocuklarını sarsmayı hedeflemişler. bunda son derece başarılı olduklarını söyleyebilirim. oldukça sarsıcı oldukça depresif bir dizi ortaya çıkımış. günümüz gerçeklerinden ve yaşanan aile içi dramlarından, uyuşturucu batağına saplanmış genç nesilinnden, büyük firmaların aldıkları en ufak kararların bir kelebek etkisiyle nelere sebep olabileceğinden, yalnızlığın ne denli zor bir şey olduğundan, amerikan toplumunun ve belki de tüm dünya toplumlarının yaşadığı ağır dejenerasyondan ve vahşi kapitalizmin dünyayı ve insanlığı hızla nasıl yok ettiğinden bahsediyor. dizi hakkında spoiler vermeden en yalın bu şekilde özetleyebilirim. sonuçta bir dizi bir kurgu olsa da üzülmemek elde değil. keşke hayat çok daha farklı olabilse. keşke gerçekten bir yaratıcı olsa ve adaleti o an sağlayabilse. ama yok. tanrı da yok, allah da yok, dinler de yok, adalet de yok. dünya ve yaşam adaletsizlikler üzerine kurgulanmış berbat bir tiyatrodan ibaret gibi görünüyor. biz insanlar da bu kurgusal kapkara ve manik depresif tiyatronun elliot gibi birer şizofren karakterleriyiz. son olarak 4.sezon 7.bölümün son 15 dakikası sinema dizi tarihinin en sağlam en muhteşem performansı olabilir. ben hayatımda böyle bir gösteri izlemedim. vera, ellliot, krista ve mr.robot bu 15 dakikada gerçekten inanılmaz performans sergilemişler.
Bilmiyorum abi ben bu adama hastayım cidden.Aslında ilk Until Dawn oyunuyla tanıştım kendisiyle denebilir ama o zamanlar daha kim olduğunu bilmiyordum ama daha sonra Mr Robot dizisine başladım ve onun olduğunu anladım. Cidden benim ilgi alanım ve mesleğimin de bilişim alanı olmasından mı kaynaklı bilmiyorum ama bu diziye adeta hasta hale geldim ilk izlediğimde bile hele son sezon o kadar iyiydi ki izlerken resmen çıldırmıştım ama 1 yıl geç çıkması beni üzmüştü son sezonun. Zaten Freddie Mercury rolünde de oynaması ki bana göre gelmiş geçmiş en iyi sestir kendisi bana Rami Malek'i anlatamam ona olan sevgimi zaten ki öyle bir sevdirdi. Zaten bence bu dizide spoiler vermeden anlatmaya çalışırsak bu tarzda bir hacker rolünü ondan daha iyi birisinin oynayabileceğini şahsen düşünmüyorum.Ben oyucnuluğuna bayılıyorum ve umarım ileride daha da iyi yerlerde olacakki aldığı oscarı da bence o filmde ne kadar bazı eksikler de olsa bana göre sonuna kadar hakettiğini düşünüyorum. Şu an olduğum alana veya mesleğe yönelmemde bence bir nebze de olsa etkisi olduğunu düşünüyorum ayrıca bu dizinin ama zaten ilgim de vardı o ayrı bir konu. Belki biraz bu diziye karşı tarafsız yorum yapamıyorum ama cidden 10 puandan az veremem. Kısacası lütfen hackerlık falan ilgisini çeken lütfen baksın ki ilgisini çekmeyen bile bence bir şans verebilir çünkü dizi tam olarak ondan da ibaret değil ama spoiler vermeden size anca bunları diyebilirim. Ben 200-250 den fazla yabancı dizi bitirdim sadece ve Mr Robot benim top 3 hatta bana göre Got ve Breaking seviyesinde bir dizi ama dediğim gibi bende yeri ayrı olduğu için o kadar tarafsız bir yorum yapamıyorum bu dizi için ama şunu bilin ki cidden çok kaliteli bir dizi.Neyse işte ben gidip bir kez daha dizime başlayayım dostlar ve umarım azda olsa size bu yorumum faydalı olmuştur:)
Kelimelerle anlatılmayacak derecede mükemmel bir dizi diyebilirim .
Şaheser.
Mr. Robot dizisi hacker’larla ile ilgili bir dizi önceden izlediğim bu dizi baya iyi bir dizi ama öyle ahım şahım bir şey değil, ilginç değil ama biraz iyi gidiyor, bana göre çerez sayılır, ben o kadar fazla yabancı türkçe dublaj film ve dizi izledim ki saysan sayamazsın, neyse izleyiniz, iyi seyirler.
valla helal olsun rami melek e çok iyi oynadı oscarıda haketti.