Hemen izle
Silo
Dizi hakkında yorum yapmak için tıklayın.

sabırlı olanlar için gayet sürükleyici bir dizi ilk sezonunu keyifle izledim, kitap uyarlaması olduğunu öğrenince online da kitaba da bir bakındım bence güzel bir kitap uyarlaması olacak, dizide oda kameralarını görüce aklıma 1884 romanı gelmedi değil, umarım 2 sezonu gecikmez bil-kurgu severler için çok keyif verici !

10 Puan

1.sezon itibariyle beğendiğimi söyleyebilirim. gayet başarılı. 10 bölümü bir çırpıda bitirdim. bu dizi bana george orwell'in 1984 adlı roman başyapıtında düşlediği distopyayı hatırlattı. 1.sezonda 1984'ten alıntılar gözlemledim. dizide ilgi çekici bazı noktalar var. mesela, amerikan filmlerinde görmeye alıştığımız argo konuşmalara ve şiddete hemen hiç yer verilmemiş. sadece bir sahnede piç kurusu lafı vardı, kavga dövüş ise oldukça az. 140 yıl sonrasında yaşanan bir doğal afet sonrasında hayatta kalanların tamamen doğal yollarla küfür etmeden medeni bir insan gibi yaşayabildiği mesajı mı veriliyor acaba? veya orwell'in 1984 romanında yer verdiği gibi diktatörlüklerin toplumları dizayn etmekte veya kitleleri belirli bir hizada tutmakta oldukça başarılı olabildiği, yine kitllelere devlet eliyle empoze edilen korku ikliminin devleti ayakta tutarak devamlılığını sağladığı, ancak bunun sadece bir süre bu şekilde devam ettirilebildiği, nihayetinde tüm dikta rejimlerinin bir şekilde yıkılmaya mahkum olduğu mesajı mı veriliyor? veya gelecek sezonlarda verilecek? monarşiler hastalıklı toplumlar yaratır. 1923 yılında türkiye cumhuriyeti kurulmadan önce osmanlı imparatorluğu hasta ve ölmek üzere olan, monarşi ile yönetilen bir devletti. bir askeri dehanın inanılmaz öngörüsü ve azmiyle o hasta devletten türkiye cumhuriyeti devleti kurtarıldı ve yaratıldı. mustafa kemal atatürk sayesinde 100 yıldır dimdik ayaktayız ve yüzyıllarca ayakta kalacağız. ancak demokrasiden vazgeçmemek kaydıyla. çünkü son 21 yıldır monarşi özlemi olan küçük azınlık bir grup ülke yönetiminde söz sahibi. çok dikkatli olmak gerek. ülke olarak boşa kaybedecek yıllarımız yok. çılgınlık yapmamalıyız. diziye devam. dizide silo komününün başkanı bir tür korku iklimi yaratarak insanların dışarıya özlem duymasını engellemeye çalışıyor. 10.bölümde bir sahnede insanların yemyeşil otlakları, ağaçları ve kuşları ekranlarda görmemeleri için "gözlerinizi kapatın, gördüklerinizi unutun " diyerek bu özlemi ve isteği örselemeye çalışması gerçekten de silo'nun güvenliği için miydi yoksa başkan bir ruh hastası mı bunu sanırım 2.sezonda göreceğiz. insanoğlu akıllı bir varlık. o görüntüler akla düştükten sonra bunun geri dönüşü olmayan bir yol olduğunu önümüzdeki sezonlarda hepimiz göreceğiz. herkes silo'yu terkedip o yemyeşil ve masmavi dünyaya gitmek isteyecektir. ancak son sahnede gördüğümüz üzere sadece 1 tane silo yok. 1.sezon sonu itibariyle soru şu; dışarıda hayat gerçekten bitti mi? hava gerçekten zehirli mi?

Dizinin tek eksik yönü bazı bölümlerin ana hikayeden kopuk olması ama onu dışında gayet sağlam bir konusu var.