BAY DÜNYA İLE İLGİLİ NOTLAR

Gelelim bu haftanın notlarına. Öncelikle turkcealtyazi'dan ve twitter'dan gelen güzel mesajlarınız için tek tek teşekkür ederim. Notları büyütmek için gelen destek mesajları da ayrıca mutlu ediyor beni. Sağ olun. Gerçekten çok sağ olun. Ama geçen bölüm de bu notu paylaşmıştım. Bu bölüm için bir şeyler hazırlayamadım o yüzden yine Loki notunu koyuyorum. Belki görmeyen okumayan olmuştur. Bu bölümkü notlar Mr. World - Bay Dünya karakteri ekseninde Loki'yle ilgili olacak. Bay Dünya dördüncü bölümde de yok ama gelecek. Güvenlik kamerasındaki silindir şapkalı yansıma kendisiydi. Ben de bu bölüm onun üzerine yoğunlaşır diye Loki ile ilgili bir not hazırladım ancak biraz vakitsiz oldu. Neyse sonuçta kendisi diziye eklenecek karakterlerden biri olduğu için okumanızda fayda var. Çıktığı bölümde "Aha! Ben seni tanıyorum ulan ibiş dersiniz :) Neyse yani yine İskandinav mitolojisine değineceğim. Bununla birlikte yine birkaç ufak detay ve metafor açıklaması olacak. Ayrıca başka sorularınız olursa sorun :) /////SPOILER YOK. RAHATÇA OKUYABİLİRSİNİZ\\\\\ Neil Gaiman'ın The Guardian'la yaptığı podcast'te diziye katılacak karakterlerden biri olan Mr.World-Bay Dünya karakterinin Loki olduğunu konuşulmuştu. Daha doğrusu spiker Bay Dünya'nın Loki olduğunu söylediğinde, yazar "Yapma güzelim ya. Niye spoiler verdin ki?" demişti. Çok önemli detayları bilmediğiniz sürece ki Loki'nin hayatını hatmetseniz bile Neil Gaiman'ın spoiler dediği şeyi tahmin bile edemezsiniz. Bu yüzden Loki'nin kim bilmekte bir sakınca yok. Spoiler filan değil. Loki kimdir? Loki İskandinav mitolojisinin en önemli karakterlerinden biridir. Hem tanrıdır hem de buz devidir. Buz devi Farbauti ve Laufey'in çocuğudur. İnsanlara hükmeden "Aesir" denilen "elit tanrı" grubunun içindedir. Türkçesi kendisi, af buyurun, taşaklı bir abimizdir. Ateş ve büyüyle bağlantılıdır. Kurnaz tanrıdır. Loki'de her türlü çakallık vardır. Ailesinden başlayalım. Anne-babasının buz devi olduğunu söyledik. Loki'nin Angrboda isimli devden üç çocuğu vardır. Bunlar Hel isimli cehennem tanrıçası, Jormungandr isimli iblis ve Fenrir isimli bir kurt. Jormungandr aslında bir yılandır. Ragnarök'te Thor'u öldüren yaratıktır. Fenrir ise Ragnarök'te Tyr'in kolunu koparır ve Odin'le savaşır. Asıl eşi Sigyn'den, zafer tanrıçası, Nari isimli bir oğlu vardır. Nari, ceset anlamına gelmektedir. Çok acayip başka bir çocuğu daha var. Bu çocuğun babası değil. Loki'nin, Svaoilfari isimli, aygır bir çocuğu vardır. Svaoilfari bildiğiniz bir aygır. Loki'nin pekçok yeteneğinden biri de cins değiştirebilmek ve farklı yaratıklara bürünebilmektir. Yani Loki kendini bir ata veya şahine veya başka bir hayvana dönüştürebilir. Kendini bir kısrağa dönüştürerek Savoilfari denen aygırla çiftleşir ve bir at doğurur. Bu atın babası değil, annesidir. Doğan atın adı da Sleipnir'dir. İkinci notta yazmıştım. Sleipnir, Odin'in sekiz bacaklı atıdır. Odin bu atı kan kardeşi Odin'e hediye eder. Evet, Loki aynı zamanda Odin'in kan kardeşidir. (Üvey oğlu olduğu da söylenir ama genelgeçer kanı kan kardeşi olduğu yönündedir. Dolayısıyla Odin'le aralarında kan bağı yoktur. Thor'la kardeş değildir. Ancak tekrar söylüyorum ki Loki'nin Odin'le olan ilişkisi hakkında kesin bir teori mevcut değil. Kimi üvey oğlu olduğunu yazıyor kimi kan kardeşi olduğunu. Bu konudaki en köklü kaynak olan "Prose Edda"ya göre buz devlerinin çocuğu ve Odin'in kan kardeşidir.) Loki'nin fiziksel görünüşü ise tam olarak bilinmiyor. Hatta hiç bilinmiyor. Tüm savaşları veya mücadeleleri sadece sözle ve üçkağıtla geçtiği için Edda'da Loki'nin fiziksel görünüşüne değinilmemiş. Yani dizideki karakterle mitolojideki Loki arasında fiziksel bir benzerlik kurmak imkansıza yakın. Eldeki tek veri Loki'nin yakışıklı sayıldığı ve hafif zayıf, biraz çakalı andıran bir vücudu olduğu. Ayrıca bazı kaynaklar Loki'nin boynuzları olduğunu yazıyor ama yüzde yüz doğru olduğu tartışılır. (Bu arada üçüncü bölümde, Çarşamba ve Shadow bankaya ilk girdiklerinde Shadow güvenlik kameralarını görünce bir siktir çekmişti. Çarşamba, mevduat formlarını alıp çıkarken kameradada fötr şapkalı, iyi giyimli bir adam yansıması vardı. Sadece gövdesi belli oluyordu. O yansıma Bay Dünya'nın yansıması. Ayrıca en son, tam kapıdan çıkarlarken de bir göz görünmüştü. O göz de Medya'nın gözü. Hani Shadow'un AVM'de alışveriş yaparken televizyonda konuştuğu kadın. Zaten güvenlik kamerası deyince akla teknoloji geldiği için bizim Tekniker de orada. Bunlar da demek oluyor ki yeni tanrılar tam anasının gözü. Her yerde bizimkilerin peşindeler.) Kişiliğine gelirsek; Loki, toplumsal beklentilerle ve doğanın kanunlarıyla zıt düşer. Sürekli, herkesten ve her şeyden bir tiksinme halindedir. Bu herkesten tiksinme cümlesi biraz ağır oldu ama ne demek istediğimi anlamışsınızdır. Kendisi uyumsuz bir karakter. Ortamlara girmekten, milletin derdini dinlemekten filan kaçınır. Mitolojide kendini düşünen bencilin teki olarak betimlenir. Kendi zevkleri için olaya girer. Kendi başını derde sokar. (Öyle yüce amaçlar uğruna tehlikeye girecek adam değildir. Tabii istisnalar kaideyi bozmaz.) Örneğin bir öyküde Loki dikkatsizliği yüzünden Thiazi isimli bir devin eline düşer. Thiazi, tanrıça İdun'u getirmezse, Loki'yi öldüreceğini söyler. Kendi kendini tehlikeye atan Loki, yine kendi canını kurtarmak için İdun'u Thiazi'ye getirir. Ancak sonra tanrılar Loki'ye gönül koyarlar :) Olum sen ne biçim adamsın, insan hiç tanrıçayı deve verir mi? Çabuk git, kızı geri getir derler. Loki ne yapsın amk? El mecbur gider tanrıçayı kurtarmaya. Kurtarmak için kendini bir şahine dönüştürür. Tanrıçayı sırtına alıp, diğer tanrıların yanına getirir. Getirirken, Thiazi peşine düşer. Tam tanrıların mekana ulaştıklarında, tanrılar Thiazi'nin üstüne ışık yağdırıp, devi oracıkta öldürürler. Sonra devin kızı Skadi gelir. Der ki "Madem babamı öldürdünüz, karşılığını vereceksiniz." Tamam verelim de ne yapalım diye sorarlar. Kız der ki "Beni güldüreceksiniz." (Ya babası ölmüş, kızın istediğine bak:) Neyse mitoloji işte. Gevşekliğime bakmayın onun da detayı var. Neyse, beni güldüreceksiniz der ama tanrılar arasında onu güldürebilecek tek kişi yine Loki'dir. Loki bir ip alır. İpin bir ucunu bir keçinin sakalına, bir ucunu da, yalan söylüyorsam şerefsizim, kendi taşaklarına bağlar. Keçi hareket ettikçe Loki, Loki hareket ettikçe keçi abuk sabuk hareketler yapıp, sesler çıkarırlar. Bu tablonun karşında kız dayanamayıp kahkahayı patlatır. Şimdi bu hikayeyi neden anlattım? Loki'yi tanıyın diye. Kendisi böyle absürd bir karakterdir. Aygırla çiftleşir. Kız kaçırır. Taşaklarına ip bağlar. Kim ne derse desin, umrunda olmaz. Sadece canını kurtarsın yeter. Ama gördüğünüz üzere çakallıkta da sınır tanımaz. Dev için kaçırdığı kızı, sonra tanrılar için tekrar kaçırır. İşte böyle biri. Loki tanrılar ona gönül koydu diye tanrıçayı geri getirir. Birçok kez de tanrılara yardımcı olur ama bazen onlara karşı da durur. Hangi tarafta olmak daha zevkliyse, hangi taraf daha eğlenceliyse o tarafta olur. Mesela Ragnarök esnasında tanrılar ve devler savaşırken Loki devlerin tarafında savaşır. Baldur'un Ölümü olsun, Thor'un Çekici'nin Yaratılması olsun, Asgard'ın Sağlamlaştırılması olsun, pekçok hikayede Loki tanrılara kötülük eder. Bazen de iyilik yapar. Ama dediğimiz gibi zevkine göre. Ancak kötülüklerinin sonunda Odin bunu karısı Sigyn ile birlikte yeraltında bir mağaraya hapseder. Hapsetmekle kalmaz bir de hareket edemesin diye zincire vurur. Başına da bekçi olarak bir yılan koyar. Yılan ağzından kötülük zehri akıtır ancak karısı hareket edemeyen Loki'nin başına bir kase tutar ve damlayana zehri bu kasede toplar. Karısı, zamanla dolan kaseyi boşaltmak için gittiğinde zehir Loki'nin ağzına damlar ve Loki zehirlenince acı çeker, depremler olur. Sonuçta Loki, Ragnarök zamanı gelince zincirlerinden kurtulur ve tanrılara karşı savaşta devlerle aynı safta yer alır. Tanrılara karşı savaşmasının tek sebebi zehir midir? Tanrıları yok etmek istemesinin tek nedeni bu mudur? Bu konuda da net bir cevap yok. Kimi diyor ki Loki zaten tanrı değil, doğuştan buz devi. O yüzden tanrılara karşı savaşmak istemesi gayet doğal. Kimi diyor ki Loki buz devi ama Odin'in kan kardeşi, Thor'un kankası yani tanrılarla arası iyi. Onlara karşı savaşma sebebi biraz kıskançlık. "Puşt gibin ibne gibin", ne dev ne tanrı arada kalmış. Tanrıları kıskanıyor diyen de var. Kimi de diyor ki Loki'nin fıtratında bu var. Herif tam bir pislik Rıza Baba diyorlar. Kısacası Loki'nin hangi amaçla ve neden tanrılara karşı savaşıp, onları yok etmek istediği net değil. Neyse uzun lafın kısası Loki; onur, sadakat ve yücelik gibi kavramlarla özdeşleşen İskandinav tanrılarının zıttıdır. Hatta bu yüceliğe ihanet bile etmiştir. Dizide baş düşman rolündeki Bay Dünya, Loki ile özdeşleştirildiği için bu kadar açıklama yaptım. Aynı şeyi bir önceki notta Odin'le özdeşleştirilen Çarşamba için de yapmıştım. Maksat ana karakterler daha kolay anlaşılsın. Şimdi ufak detaylara değinelim. *Bayan Fadıl'ın Kedisi: Bu bölüm çok zamansız bir anda çıktığı için kediyi yetiştiremedim. Keşke onu yazsaydım. Dördüncü bölümde amma kedi gördük. Neyse bir sonraki bölüm için yazarım kedileri. Kedi deyip geçmeyin. Mısır mitolojisinde önemli hayvandır. *Çarşamba'nın 1 Dolar Verip 20 Dolar Alması: 3. bölümde, bankayı soymadan önce Çarşamba, Shadow'a ankesörlü telefonun numarasını not etmesini söylüyordu. Sonra bir kafeye girip, Shadow'a sıcak çikolata alıyordu. Sıcak çikolatayı alırken kasiyere 1 dolar uzatıyor ama para üstü olarak 20 dolar alıyor. Çarşamba'nın ikna kabiliyetini vurgulamak için konulmuş sanırım. Zaten 2. bölümde kendisi de Shadow'la arabada giderken söylüyordu. Kadınları "Cazibesiyle etkilediğini." *Fotokopici İsa: Hatırlarsanız, kartvizit ve poster bastırmak için üçüncü bölümde bir fotokopiciye girmişlerdi. Sıra beklerken Shadow ve Çarşamba arasında İsa'lar hakkında bir muhabbet geçmişti. Çarşamba, Meksikalı İsa'nın illegal yollarla Amerika'ya girdiğini söylemişti :d Neyse, dikkat ettiyseniz fotokopicide çalışan adam İsa'nın ikizi gibiydi. Bence sadece komik olsun diye yapmışlar ama belli olmaz fotokopici deyip geçemedim. *Yolda Arabanın Karşısına Çıkan Kurt: Çarşamba ve Shadow, üçüncü bölüm sonuna doğru, soygunu yaptıktan sonra arabayla gidiyorlardı. Karşılarına bir kurt çıkmıştı. Shadow aniden fren yapıp, durmuştu. Önceki bölüm için yazdığım notu okuyanlar anlamışlardır kurdun ne olduğunu. Yine de yazayım, mitolojide Odin'in iki kargası ve iki kurdu var. Yani kurt Odin'in kurdu. ////////////////4.Bölümle İlgili Bir İki Ufak Detay. İsterseniz İzledikten Sonra Okuyabilirsiniz\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\ - Dördüncü bölümü henüz izlemeyenler burayı geçsinler. Ufak bir sahneden bahsedeceğim. İsterseniz izledikten sonra bakın. Laura ile Robbie'nin ilk kez seviştikleri sahne bittiğinde, kamera bir sokak lambasının üstünden evi ve sokağı çerçeveliyor. Dikkat ederseniz sokak lambasının üstünde bir karga var. Arabayla gittikleri sahnede de iki tane karga tepelerinde uçuyor. Üçüncü bölüm notlarında Odin'i okuyanlar, kargaları olduğunu ve kargaların ona haber getirdiğini anladınız değil mi? :) Notta yazmıştım. Neyse çok vakit yok, artık yazmayı kesiyorum ve altyazıyı yüklüyorum. - Laura'nın çalışığı kumarhanede Mısır tanrıları Anubis ve Ibis'in figürleri görünüyor. Hem de 3-5 defa gözümüze sokuyorlar. Buradan Laura'nın izlendiğini anlıyoruz. Ayrıca Shadow masaya oturduğunda kameraya bakıyor ve yine üçüncü bölümdeki gibi kameradan Medya, Tekniker ve Bay Dünya tarafından izleniyor. Yakalandığında, karısıyla konuşurken, karısı "Biri bizi sattı." diyor. Bence polise haber verenler yukarıda yazdığım tanrılardan biriydi. (Bay Jaquel ve Bay Ibis'i ikinci bölüm notunda kısaca açıklamaya çalışmıştım.) //////////////MİNİ SPOILER BİTTİ :) \\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\

---

LAURA İLE İLGİLİ NOTLAR

Güzel mesajlarınız ve desteğiniz için çok teşekkür ederim. Laura ile ilgili daha detaylı bir not paylaşacağım. Şimdilik geçen bölüm üzerinden olan bitenle yetinelim. Maalesef bu hafta özenli bir not hazırlayamadım. Bu notta Laura'ya odaklanacağım. Ansiklopedik veya mitolojik bilgiler vermeyeceğim. Onlardan çok dizideki detayları birleştirerek Laura'yla ilgili ve Laura ekseninde dizinin geneliyle ilgili bir takım çıkarımlarım var. Katılıp katılmamak size kalmış tabii ki. Ancak Laura'nın olduğu 4. bölüm her ne kadar tatmin etmese de detaylarla birleştirince çok keyifli oluyor. Daha fazla uzatmadan başlayalım. ///////AŞAĞIDAKİ AÇIKLAMALAR TAMAMEN BENİM UYDURMAMDIR. KİTABI OKUMADIM. SİZE KİTAPLA İLGİLİ BİR SPOILER VEREMEM YANİ. DEDİĞİM GİBİ TAMAMEN BENİM HAYAL ÜRÜNÜM. ///////OKUMADAN ÖNCE BİLİN İSTEDİM. ÇOK PİS KOMPLO TEORİSİNE GİRİYORUM. BUNLAR DOĞRU ÇIKARSA, SPOILER VERDİN DEMEYİN. SADECE DİZİYİ İZLEYEN BİRİ OLARAK ///////GÖRDÜĞÜM DETAYLAR NETİCESİNDE GÖTÜMDEN UYDURUYORUM. KİTAPTAN VEYA BAŞKA BİR YERDEN ÖZELLİKLE BİLDİĞİM HERHANGİ BİR ŞEY YAZMIYORUM. ///////TAMAMEN BENİM HAYAL ÜRÜNÜM. OKUYUP OKUMAMAK SİZE KALMIŞ. SPOILER DEĞİL. SPOILER DEĞİL AMA DOĞRU ÇIKARSA SONRADAN KÜFÜR ETMEYİN!!! \\\\\\\\\\\\\\\\\\\\ (((((((((((((((((BAKIN YUKARIDA AÇIKÇA BELİRTTİM. YUKARIYI OKUMADIYSANIZ LÜTFEN OKUYUN!!!))))))))))))))))))))))))))))) ****************NOTTAN ÖNCEKİ SON UYARIM!!!! YUKARIDAKİ AÇIKLAMAYI OKUMADIYSANIZ LÜTFEN OKUYUN!!!!*************************** Hatırlarsanız dördüncü bölüm Laura'nın kumarhanede krupiyelik yaptığı sahneyle açılmıştı. Kamera arkadan Laura'nın çalıştığı masaya doğru kayarken iki tane Mısır tanrısı figürü gördük. Laura'nın masasına gelince de tam karşımızda aynı figürleri duvarda gördük. Bu figürler çakal başlı Mısır tanrısı Anubis ve İbis başlı Mısır tanrısı Ibis'in figürleriydi. Gözümüze gözümüze soktular. Şimdi bunu niye yaptılar? Sonuçta o sahne bir flashback idi. Yani geçmişe gitmiştik. Daha Laura'nın ölmediği, Shadow'un hapse girmediği ve yeni tanıştıkları döneme. Gelelim sadede. Anubis öteki dünyanın tanrısı. Ölüm ve mumyalama tanrısı. Henüz hayatta olan biriyle Anubis'in ne işi olur? Hayatta olan biriyle Anubis'in işinin olmaması lazım değil mi? Ama bu kadar gözümüze soktuklarına göre bir alakaları var. Benim düşüncem Laura'nın ölümünün planlı olduğu yönünde. Yani Anubis figürünün kumarhanede olması tesadüf değil. Bence Anubis Laura'nın ölümüyle doğrudan alakalı. Şimdi bu bir kenarda dursun. İkinci olarak yine kumarhanede geçen, Shadow'un masaya ilk geldiği ve "Müsait mi acaba?" diye sorup, masaya oturduğu sahne. Bu sahnede Shadow gelir gelmez güvenlik kamerasına bakıyor. Tıpkı üçüncü bölümdeki banka sahnesi gibi. Bankada güvenlik kameralarını gördüğünde bir siktir çekmişti. Sonra kameranın içinde Medya'nın gözünü ve Bay Dünya'nın yansımasını gördük. Benim tahminim Shadow'un kumarhanedeki kamerayı görmesi de bununla benzer. Yani Medya, Bay Dünya ve hatta Tekniker daha o günden Shadow'u izliyorlar. Sonra Laura, Shadow'un hile yaptığını görünce diyor ki "Burası 80'lerdeki Vegas değil. Her tarafta kamera var. İçkini iç, sonra da çek git." Bana kalırsa Laura "Her tarafta kamera var." cümlesini sadece kumarhane güvenliğini kastederek söylemiyor. Laura yeni tanrıların onları izlediğini biliyor ve Shadow'a yardımcı olmaya çalışıyor. Shadow, Laura'nın yeni tanrıları kastettiğini anlamasa da Laura alttan alta ne yaptığını ve ne ima ettiğini biliyor. Bence Laura'nın yeni tanrılarla bir planı var. Sonra kumarhanenin çıkışında Shadow "Bana neden yardım ettin?" diye sorunca Laura apışıp kalıyor. Önce "Çok tatlıydın." diyor. Sonra da "Yavşağın tekiydin." diyor. Bunlar ona yardım etmesi için bir sebep değil ama Shadow yine de gerisini kurcalamadan hatuna asılıyor. Sanıyor ki hatun harbiden bunun cazibesinden etkilenip, yardım etti. Ama yardım etme sebebi gerçekte neydi? Şimdi anlattığım bu iki noktayı unutmayalım. Birincisi Anubis, "henüz hayatta olan" Laura'nın peşinde yani işin içinde bir numara var. ikincisi ise yeni tanrılar (Medya, Tekniker, Bay Dünya) güvenlik kamerası detayından anladığımız üzere daha o günlerden beri Shadow'u izliyorlar. Bu ikisini yukarıda Laura'nın kamera uyarısı ve yardımı sayesinde birleştirmeye çalışınca Laura'nın da işin içinde olduğunu anlıyoruz. (Biraz daha anlatınca bağlantılar netleşecek bence. Okumaya devam.) İlerleyen sahnelerde Laura, Shadow'a mutsuzluğundan bahsediyor. Sevişme sahnelerinde yüzüne odaklanan kamera sayesinde suratında bir gram mutluluk ve sevgi görülmüyor zaten. Sonra da Robbie'yle sevişmeden önce açık açık "Onu hiç sevmedim." cümlesini kuruyor. Anlıyoruz ki Laura, Shadow'u sevmiyor. Sevmemekle birlikte adama "Puppy" diye sesleniyor. Ben puppy kelimesini yavrucuk diye çevirmeyi uygun bulmuştum. Puppy'nin kelime anlamı köpek yavrusu demek. Yani kadın adama köpek çekiyor. shadow'u uyandırıp, kumarhaneyi soyma fikrini anlatmadan önce direkt olarak "Sit, Puppy" diyor adama. Sanki karşısında gerçekten bir köpek varmış gibi "Otur oğlum." diyor. Peki şimdi akla şu soru geliyor: İnsan hiç sevmediği birine, köpek yerine koyduğu birine ve kendisi için hapse girmesine rağmen aldatacak kadar sevgi kırıntısı beslemediği birine hem de daha hiç tanımadan, bilmeden önce niye yardım eder? Kumarhaneyi diyorum. Adamı sevmemiş ama en başta yakalanmasın diye yardım etti? Şimdi diyeceksiniz ki "Tanıdıkça adamdan soğumuş olabilir." veya "Sonradan kumarhaneyi soyma niyeti ortaya çıktı ya bu daha en baştan beri orayı soymak istiyordu. Karşısına bir soyguncu çıkınca da onu ayartıp, soygunda kullanmayı daha en baştan planlamış olabilir. O yüzden yardım edip yanına çekmiştir. Ama adam aşıkından köpeğe dönüp, hırsızlığı bırakınca sevgisini yitirmiş olabilir." Bunlar gayet mantıklı argümanlar. Bunlar olabilir. Ancak ya en baştan beri plan Shadow'u hapse attırmaksa? Ya yeni tanrılar Shadow'u, Laura sayesinde ağlarına düşürüp, kumarhane soygununda yakalatıp hapse attırmayı planladırlarsa ve Laura'da bu planın bir parçasıysa? Bununla ilgili en güzel detay Shadow hapse girdiğinde onu ziyarete gelen Laura'nın sorduğu soru: "Nasıl yakalandın?" Kadın direkt bunu soruyor ve sonra diyor ki "Biri bizi sattı." Bence onları satan yeni tanrılardı. Onları ele veren güvenlik kamerasından onları izleyen yeni tanrılardı. En baştan beri Shadow'u izleyip planı yaptılar. Shadow'u Laura'ya aşık edip, Laura sayesinde Shadow'u soygun işine soktular ve istedikleri amaca ulaştılar. Eğer plan buysa ve Laura da bu planın bir parçasıysa o zaman ilk tanıştıklarında kumarhanede neden yardım ettiği anlam kazanır. Yardım etti çünkü ağına düşürmek istiyordu. ///ŞİMDİ ANLATTIKLARIMI KISACA TOPARLAYAYIM. YANİ BENİM TEORİM ŞÖYLE\\\ Yeni tanrıların planı Shadow'u hapse attırmaktı. Bunun için teknolojinin veya medyanın olduğu her yerde onu izliyorlardı. Sonra kumarhanede çalışan Laura'yı oyuna dahil ettiler. Shadow onunla tanıştığında Laura yeni tanrılarının planının bir parçasıydı. Görevi de Shadow'u ayartmaktı. Shadow'a yakınlaşmak için kumarhanede yardım etti. Yardım ederek ilgisini kazandı ve sevgili oldular. Sevgili olmalarına rağmen Laura ona karşı hiçbir şey hissetmiyordu ama nihai amaca ulaşmak için seviyor gibi göründü. Shadow ona köpek gibi aşık olup, sözünden çıkmamaya, onu mutlu etmek için yaşamaya başladığında planı icraate döktü. Shadow'u kumarhane soygununa ikna etti ve yeni tanrılar soygun sırasında Shadow'u yakalattılar. ///ANLATTIKLARIMI KISACA TOPARLADIM. BENİM TEORİM BÖYLE. TEORİNİN DETAYLARINI YUKARIDA ANLATTIM\\\ Şimdi gelelim oyunun devamına. Laura mezardan kalkıp, eve döndükten sonra komşusu ve en yakın arkadaşı Audrey'le birlikte arabaya biniyor ve Shadow'u bulmak üzere yola koyuluyorlar. Yolda Laura gazetedeki ölüm ilanını okuyor. İlanda ilginç bir detay var. Dikkat eden olmuştur kesin. "Çarşamba günü sabah saatlerinde trafik kazası sonucu öldü." diye okuyor Laura. Çarşamba günü. Çarşamba. Şimdi ilanın özellikle çarşamba günü çıkmasına dikkat. Bunu unutmayalım. Laura, Robbie ile ilk sevişmelerinden sonra kamera dışarıdan evi gösteriyor. Kameranın önünde bir sokak lambası var. Lambanın üstünde de bir karga var. Sonrasında Robbie ile arabada çük ağzında ölüme giderken yine arabının tepesinde iki tane karga uçuyor. (Kargalar, önceki notlarda da yazmıştım, Çarşamba'nın kargaları. Mitolojide Odin'in iki tane kargası var. Bu kargalar Odin'e dünyadan haber getirirler.) Ve ne hikmetse Shadow'un Çarşamba ile tanışması da karısının öldüğü günle aynı gün. Tesadüfe bak(!) Çarşamba, Shadow'un karısının öldüğünü biliyor. Arkadaşının öldüğünü de biliyor. Çünkü ilk bölümde bardaki tuvalette bunları kendisi anlatıyor. (Ama gazetedeki ölüm ilanını gösteriyor, değil mi?) Açıklaması gazetedeki ölüm ilanı olabilir ancak Shadow'un hapisten yeni çıktığını da biliyor. (Onu da ben insan sarrafıyım minvalinde konuşarak açıklamıştı uçakta.) Ancak Shadow, karısının cenazesine gittiğinde Çarşamba kendine fıstık gibi bir hatun bulmuş, felekten bir gece çalıyordu. Cenazeyle alakası yoktu. Cenazenin nasıl geçtiğini bile Shadow'a sormuştu. Ama sonra Shadow evde Laura'nın eşyalarına bakmaya gittiğinde Çarşamba "Benden duymuş ol. Karın ölürken kankanın çükü ağzındaymış." diyor. Bunu nereden biliyor? Kargalardan biliyor. Tüm bunları niye anlattım? Bence Çarşamba haberleri gazeteden öğrenmedi. Hapisten çıktığını bir bakışla anlamadı. Bence Çarşamba da yeni tanrılar gibi Shadow'u izliyordu. Laura'nın ölümü de Çarşamba'nın işi olabilir. Çünkü, eğer yukarıda yazdığım gibi Laura yeni tanrılarla işbirliği içindeyse Çarşamba bunu biliyordu. Laura'nın Shadow'u hapse düşürdüğünden haberdardı. Laura'nın ölmesi gerekiyordu çünkü Laura hayatta kalırsa Shadow karısının dibine gidecekti ve Çarşamba ile çalışmayacaktı. Ayrıca Laura'nın Shadow'u tekrar tuzağa düşürme ihtimali vardı. Daha da kötüsü Shadow'u yeni tanrıların tarafına geçirme riski bile vardı. Bu sebeplerden ötürü Çarşamba, en başta yazdığım gibi Anubis'le birlikte bir plan yaptı ve Laura'yı öldürdü. Bu sayede Shadow'u yanına alabildi ve tuzağa düşme riskini ortadan kaldırmış oldu. Peki işler nerede karıştı? İşler Shadow'un altın parayı Laura'nın mezarına atıp, Laura'yı yeniden hayata döndürmesiyle karıştı. Çünkü hayata yeniden Shadow sayesinde dönen Laura, gerçekten Shadow'a aşık oldu. Bir oyunla hapse attırdığı adam gerçekten onun için Leprikon'un şanslı parasından vazgeçti. (Paranı ne işe yaradığını bilmiyordu ama olsun.) Onu darağacından kurtardı. Tekniker'in adamlarından kurtardı. Bu sayede yeni tanrıların karşısında olduğunu gösterdi. Karşıda olduğunu gösterdi göstermesine ama Shadow'un olduğu tarafta da onu öldüren Çarşamba var. Bir parantez de en küçük Zorya'nın Shadow'a söylediklerine. Teleskopla bakan kız vardı ya hani. Terasta öpüştüler. O Zorya, Shadow'a "Korunmanı bir kereliğine armağan etmişsin." demişti. Bence korumadan kastı altın paraydı. Yani Shadow bilmeden de olsa kendini Laura için feda etmiş oldu. Bu fedakarlıktan sonra Laura yine Shadow'u sevmeyecekse siktirsin gitsin! Siktirsin ama zalımın kızı yine bölüm sonunda adama "Merhaba yavrucuk" diye seslendi. Şimdi bu yavrucuk kelimesini özellikle hala Shadow'u köpek gibi kullandığı için mi kullandı yoksa aralarındaki sevgiden ötürü gelen bir alışkanlık olarak mı söyledi? Yani Laura hala yeni tanrıların tarafında, Shadow'un kuyusunu mu kazıyor yoksa gerçekten adama aşık mı? İzleyip göreceğiz. Keyifli seyirler. emrhncm twitter.com/mrhnvm