Finali açıklıyorum

Şimdi en baştan başlayalım... bu ada denilen yer, dünyada eşi benzeri görülmemiş bi yer. Her mucizenin gerçekleştiği bir yer. Bu adayı dış güçlerden korumak için Jacob ve kardeşi Black Smoke olan abimiz görevlendiriliyor, Doğma büyüme bu adadalar çünkü. Jacob, iyiliği ve beyazı temsil ederken Black Smoke olan abimiz de kötülüğü yani siyahı temsil ediyor. Bu black Smoke olan abimiz kardeşi Jacob'tan da adadan da tiksiniyor. Ama kardeşini kendi elleriyle öldüremiyor(bunun nedeni adadaki büyüydü sanırım). Bu Black Smoke abimiz, kardeşi Jacob'a sürekli seni bir gün öldüreceğim falan diyor zaten. Bu planını gerçekleştirmek bayağı uzun zaman alıyor ama asırlar sürüyor bu planı, adaya insan çekiyor bir şekilde yıllar boyunca ama adaya çektiği insanlar da Jacob'ın tarafını tutuyor genelde. Şimdi diyeceksiniz ki bu ikili yaşlanmıyor mu, hayır yaşlanmıyorlar. Adanın mucizelerinden biri işte.Tabii Jacob, kardeşinin bir gün onu öldürmek için bir yol bulacağını bildiği için bir plan yapmaya karar veriyor. Adayı korumak için yeni birini bulmak için hazırlıklar yapıyor ve adayı korumaya layık olabilecek kişileri seçmeye başlıyor yavaştan. Bu kişileri seçerken şuna dikkat ediyor ama: İkinci bir şans isteyen, hayatı o kadar da iyiye gitmeyen kişiler olmalı. Yani ana karakterlerin hikayelerine bakarsanız zaten görürsünüz ki hiçbiri hayatından memnun olmayan, ikinci bir şans için yalvaran kişilerden oluşuyor. Ve Jacob, adayı korumak için seçtiği kişilerin kaderini bir uçak kazasıyla kesiştirip bi şekilde adaya düşmelerini sağlıyor. Şimdi bu adanın bulunmama sebebi de şu ki, sürekli yer değiştiren bir ada. Mucizelerle dolu dediğim gibi. Şimdi direkt final bölümüne geçicem çünkü detaylar çok uzun adanın mantığını anlamışsınızdır diye düşünüyorum. Ada dediğimiz yer tüm bu insanlara ikinci bir şans, bir amaç verdi. Ama yeni bir koruyucuya da ihtiyaç var. Jack bu görevi üstlenmek istiyor ancak ağır yaralanıyor, bu yüzden Hurley adanın koruyucusu olarak seçiliyor. Hurley, yardımcı olarak da Benjamin'in yanında kalmasını istiyor. O da seve seve kabul ediyor. diziyi izleyenler hatırlayacaktır ki, Benjamin adaya çok önem veren bir karakterdi ve tek amacı adayı korumaktı. Jack rahmetli olurken, Kate, Sawyer gibi birçok karakter de adadan gitmeyi başarıyor. Jack adada huzurlu bir şekilde ölürken, final bölümünde adadan giden karakterler de uzunca bir süre yaşayıp yaşlanarak öldüler. Yani dizide yaşanan her şey yaşandı, hiçbiri rüya değildi. kimisi adada ölürken, kimisi de adadan gittikten sonra yaşlanıp normal bir şekilde öldü. Her karakter öldükten sonra ise, Tanrı adayı korudukları için, layık gördüğü kişilere, ikinci bir şans, ikinci bir hayat verdi. Bu yere araf diyebiliriz. Mesela Michales karakteri kilisede yoktu, çünkü ikinci bir şansı hak etmedi. Sürekli kötülük yaptı. Mesela Ben Linus da kilisenin kapısındayken burda yapacak işlerim var henüz, hem istesem de girebilir miyim bilmiyorum gibi bir söz söylüyor(Yaptığı kötülüklerden dolayı) ve hatırlayacaksınız ki Hugo, ona kilisenin kapısında bana yardım ettiğin için teşekkürler diyor(Adayı korumaya yardım ettiği için, çünkü her şey çoktan yaşandı, adayı layıkıyla korudular ve bir gün öldüler). Bu arada Hurley öldükten sonra adanın yeni koruyucusu da Walt oluyor(Michael'ın oğlu) finalden bu sahne kesildiği için kimse izleyemedi ama isterseniz Google'dan bulabilirsiniz. Ve o sonsuz huzuru hak edenler ise cennetin kapısından hep birlikte geçtiler. Dizide gördüğümüz her şey yaşandı yani, hiçbiri rüya değildi. Tanrı sadece ikinci bir şans vererek arafta buluşturdu hepsini. Diyeceğim şu ki, Lost hem felsefi olsun hem dini açıdan olsun hem bilim-kurgu türünde olsun efsaneler yaratmış bir dizidir.(via: Moviegraf)

@Larceny, bunlar zaten bildiğim şeylerdi ama vakit ayırıp bu kadar uzun yazdığın ve en önemlisi doğru olarak aktardığın için teşekkürler.

Rica ederim, zaten anlamayan arkadaşlara doğru bir şekilde aktarmak için yazdım.

Gerçekten çok güzel bir şekilde açıklamışsınız "bunların hepsi bir rüya mıydı" anlayışı yerine böyle bir bakış açısı ile yazmanız finalin özeti niteliğinde olmuş ama eklemek istediğim bir şey var bence Black Smoke ya da The Monster dediğimiz varlık Jacob 'ın kardeşi değil sadece tıpkı Christian ve Locke a yaptığı gibi ölmüş insanların yerine geçtiği için biz onu Jacob'ın kardeşi olarak gördük. Çünkü hatırlarsanız Jacob onu ışığın olduğu yere atıp öldürdükten sonra Black Smoke ortaya çıktı ve Jacob da daha sonra Jack' e bahsederken yaptığım bir hata yüzünden Black Smoke ortaya çıktı demişti.

Şu bahsedilen Walt'un adanın koruyucusu olduğu finali bulamadım elinizde linki varsa atabilir misiniz

Ada büyük ihtimalle Mısır tanrılarının gücü altında olan kutsal bir yer, içinde bir ölümsüzlük pınarı (tapınaktakileri ve Richard'ı ölümsüz yapan yer) ve belirsiz daha güçlü bir enerji merkezi var. Kumsaldaki dev heykel de Taweret. Adadaki kadın ya Taweret'in kendisi, ya da onun görevlendirdiği bir insandı. Hamile kadın gelince görevi devretmek için çocukları yetiştirdi. Siyah çocuğun dumana dönüşmesinin sebebi içindeki kin olabilir, Jack ve Desmond da aynı suya girdi çünkü. Sonrasında Jacob adaya yeni adaylar çekip olaylar zincirini başlatıyor, dizide bunu izliyoruz. Finalde de herkes ölmüş ve arafta toplanmış, cennete gittiler. Basit bir son olmuş ama adaya düşen uçak temalı bir dizi için yeterli. Kötü şöhretini kesinlikle hak etmiyor.